İNTERNET BAĞIMLILIĞI

İNTERNET BAĞIMLILIĞI

On yıl önce, boş zamanlarının çoğunu bilgisayarda geçiren tek kişi, teknoloji endüstrisinin ücretli üyeleriydi. Ancak bugün, Web’de gezinmek sinemaya gitmek kadar sosyal ve pazarlanabilir bir eğlence haline geldi. Web, ana akım yaşamın bir parçası haline geldiğinden, bazı akıl sağlığı uzmanları, web’i kullanan insanların bir kısmının bunu zorlayıcı ve kontrol dışı bir şekilde yaptığını kaydetti. Bir uç noktada (1997) Cincinnati vakası, işsiz anne Sandra Hacker’ın internette gezinirken günde 12 saatten fazla üç küçük ve ihmal edilmiş çocuğundan uzakta geçirdiği iddia ediliyor. İyi ya da kötü, bu zorunlu İnternet kullanımı olgusu, sigara, içki ve kumar gibi yaygın bağımlılıklara yüzeysel benzerliğine dayanarak ‘İnternet Bağımlılığı’ olarak adlandırılmıştır. İnternet Bağımlılığı, özellikle psikologlar Kimberly Young, Ph.D ve David Greenfield, Ph.D. tarafından gerçek bir bozukluk olarak bile savunulmaktadır. Ancak, şu anda İnternet Bağımlılığının gerçek doğası henüz belirlenmemiştir. Gerçek bir bağımlılıkta, kişi belirli bir tür uyarıya, o uyarının sürekli bir tedarikini elde etmenin hayatlarının tek ve merkezi odağı haline geldiği noktaya kadar zorunlu olarak bağımlı hale gelir. Bağımlı kişi, uyarılmış kalma dürtüsünde iş görevlerini, ilişkilerini ve nihayetinde sağlığını giderek daha fazla ihmal eder. Bazı bağımlılık durumlarında (alkol veya eroin bağımlılığı gibi), aynı zevkli etkiyi yaratmak için giderek daha fazla uyarının gerekli olduğu, tolerans olarak bilinen bir fenomen meydana gelir. İlgili bir fenomen olan geri çekilme de meydana gelebilir; burada bağımlı kişi, uyarılma kaynağına bağımlı hale gelir ve onsuz kaldığında dramatik olarak nahoş (ve hatta potansiyel olarak ölümcül - alkolde olduğu gibi) reaksiyonlar yaşar. Bağımlılık yaratan uyarım kaynakları kimyasal (alkol, kokain, nikotin ve eroin gibi bağımlılık yapan ilaçlarda olduğu gibi), şehvetli (sekste olduğu gibi) ve hatta bilgilendirici (kumar veya işkolizmde olduğu gibi) olabilir. Bağımlılık yaratan tüm uyarım kaynaklarının ortak noktası, potansiyel bağımlıda (başlangıçta) güçlü, genellikle olumlu bir tepki uyandırmaları ve daha sonra bu duyguyu düzenli olarak elde etmek için bu uyarının kaynağını aramalarıdır. Pek çok insan kumar oynamayı ya da zevk aldığı için ara sıra içki içmeyi severken, bunu yapanların hepsinin bağımlı olmadığı açıktır. Aksine, bağımlılık terimi, yalnızca bir kişinin uyarılma arayışı, işte ve ilişkilerde normal ve ihmalkâr bir şekilde işlev görme yeteneklerine müdahale etmeye başladığı noktaya geldiğinde geçerlidir. Akıl sağlığı uzmanları, İnternet bağımlılığının gerçek olup olmadığı konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazı insanların interneti, işte ve sosyal ilişkilerde işlev görme yeteneklerini engellediği bir noktaya kadar zorlayıcı bir şekilde kullandıklarına kimse itiraz etmez. Tartışmalı olan, insanların İnternet’in kendisine mi yoksa daha doğrusu web’in sağladığı uyarı ve bilgilere bağımlı hale gelip gelemeyeceğidir. İnternet Bağımlılığını çevreleyen tartışma, tam olarak insanların ağın kendisine mi, yoksa net aracılığıyla edinilecek uyarıya mı (çevrimiçi kumar, pornografi ve hatta sohbet ve ilan panoları aracılığıyla başkalarıyla basit iletişim gibi) bağımlı hale gelip gelmediğidir. Bazı psikologlar internet bağımlılığına değil, internetin sağladığı uyarıma bağımlılığa inanırlar. Yeni İnternet kullanıcılarının genellikle Web’in yeniliğine ilk başta delicesine aşık olduklarını, ancak sonunda ilgilerini kaybettiklerini ve çevrim içi geçirdikleri süreyi normal, sağlıklı bir miktara indirdiklerini öne sürüyorlar. Zorunlu İnternet kullanımı göstermeye devam eden kullanıcılar, çoğunlukla yalnızca çevrimiçi olarak edinilecek belirli bilgi türleri, çoğunlukla kumar, pornografi, sohbet odası veya alışveriş siteleri ile ilgili olarak zorlayıcı hale gelir. Bu, internetin kendisine değil, risk alma, seks, sosyalleşme veya alışveriş bağımlılığıdır. O halde özünde, internetin başlıca bağımlılık yapan özelliği, anında ve nispeten anonim sosyal uyarımı mümkün kılma yeteneğidir. İnternet birçok kişi tarafından kariyerlerinin veya eğitimlerinin normal bir parçası olarak kullanıldığından, aşırı kullanımın normal kullanımdan nasıl ayrılacağını bilmek zorlaşır ve belirli bir dönemde çevrimiçi olarak harcanan zaman miktarı gibi basit önlemlerle gerçekleştirilemez. Normal internet kullanımını problemli internet kullanımından ayırmada en temel şey, interneti kullanmaya zorlama deneyimidir. Normal kullanıcılar, kullanımları ne kadar yoğun olursa olsun, çevrimiçi olmaya ihtiyaç duymazlar ve çevrimiçi olmak için mesleki görevlerini veya aile ve arkadaşlarla olan ilişkilerini ihmal etmezler.